3 Mayıs 2015 Pazar

Ahmet Delibalta

Ahmet Delibalta

Doğum: 1936

Ölüm:  1962

Yer: Türkiye

Ahmet Delibalta Türkiye’de gazinoların en meşhur olduğu dönemde Adana’da bir gazino sahibiydi. Çevrede oldukça tanınan ve güçlü olan Ahmet Delibalta’nın  Havuz adlı bir gazinosu vardı. 1962 yılının başlarında gazinonun astsolisti yakında işi bırakacağını bildirmişti. Bu sebeple Delibalta hızla yeni bir şarkıcı bulmaya çalıştı. Ahmet Delibalta evliydi ve 3 tane çocuğu vardı. Bunun yanında o sıralarda metresi de 7 aylık hamileydi.

Delibalta aradığını İstanbulda buldu. Özel uçağı ile apar topar İstanbul’a gitti ve 1 Hafta sonra şarkıcı ile birlikte Adana’ya geri dönmek için uçağa bindi lakin gazinosuna bir daha hiç gidemedi. Çünkü uçak toros dağlarının zirvesine düştü. 5 yolcu ve 10 mürettebatın tamamı yaşamını yitirdi.

Takvimler 1962 yılının Mart ayını gösterdiğinde, Adana Ahmet Delibalta’nın ölümüyle yankılanırken Yusuf-Fadime Kılıç çiftinin Erkan isimli oğlu dünyaya geldi. 4 yaşına gelene kadar uçak seslerinden aşırı şekilde korkması dışında anormal bir özellik yoktu Erkan’da. Bir gün annesini karşısına aldı. 30lu yaşlarında bir adam edasıyla adının Ahmet Delibalta olduğunu 2 tane eşi ve 4 tane çocuğu olduğunu, bir gazinosu olduğunu ve 4 sene önce İstanbul’dan Adana’ya gelirken uçağının düştüğünü, kendisinin kazadan sonra yaşadığını ancak dağda donarak öldüğünü söyledi. Bu son bilgi çok mühimdi zira Delibalta’nın cesedi uçağın biraz uzağında bulunmuştu. Yani Ahmet Delibalta kazadan sonra uçaktan çıkmış biraz yürümüş ve donarak ölmüştü. Bu bilgi o zaman açıklanmamıştı ve sadece soruşturmayı yapan görevliler tarafından biliniyordu. Yani halktan birinin bunu bilmesi olanaksızdı. Bir de bu kişinin 4 yaşında olduğunu düşünürsek...

Ailesi şaşkınlığı atlattıktan sonra uzun bir süre bu konuyu araştırdı. Erkan ise biraz daha büyüdüğünde ailesini arkasından takip ettirerek hiç yol tarifi almadan önce gazinoya sonra evine ve metresinin evine gitti. Eve girdiğinde çocuklarına ve eşine sarıldı. Ailesi ev sahibine konuyu anlatıktan sonra, Ahmet Delibalta’nın eşi ona sorular sordu ve Erkan tamamını bildi. Hatta 20den fazla kişinin olduğu bir fotoğraftaki herkesi en ince ayrıntılarına kadar tanıttı. Gazinoda ise kendi odasını doğrudan buldu ve gazino açıldığından beri, son 4 yıl hariç, çalışan tüm şarkıcıların isimlerini ezbere söyledi.

Reenkarnosyana inanıp inanmamak size kalmıştır ancak Türkiye’de meydana gelmiş en ilginç olaylardan biridir Ahmet Delibalta’nın hikayesi.

Erkan Kılıç... Eğer hayattaysa 53 yaşında olan bu adam ve ailesinden çok uzun zamandır haber alınamıyor. Kim bilir belki de internette kendi hikayesini okur ve artık ortaya çıkmanın zamanı geldiğini anlar.


Saygılarımla

2 Mayıs 2015 Cumartesi

Jonathan Rekliti

Jonathan Rekliti
Doğum: 1949
Ölüm: 1971
Yer: ABD

Amerikalı bir anneye ve Yunan bir babaya sahip olan Jonathan 17 yaşına kadar normal bir hayat sürdü. Babası bir postacıydı ve sık sık onunla birlikte çalışıyor ona yardım ediyordu.Mektupları açıp okumaya çalıştığı için ise babası ona hep kızıyordu. Annesinden ziyade babasına düşkün olan Jonathan 1967 yılının bir sonbahar akşamında onu şaşırtacak bir sürprizle eve geldi ve babasına bir kıza aşık olduğunu söyledi. Bu kızın ismi Anna’ydı ve kendisinden 3 yaş daha büyüktü. Henüz günün sabahında tanışmışlardı ancak Jonathan Anna’ya aşık olduğundan emindi. Zaman geçtikçe Jonathan’ın duyguları karşılık buldu ve ilişkiye başladılar. Babası oğlunun ilişki yaşamasından başta memnun olsa da bazı konularda da endişeleniyordu. Endişelenmekte de haklı çıkmıştı çünkü Jonathan okul vakitlerini Anna’yla geçiriyor, çok fazla para harcıyor ve bazı geceler eve gelmiyordu. Bütün bunlar ev içindeki huzuru kaçırıyordu ta ki asıl gerçek ortaya çıkana kadar. Anna diye biri yoktu. Aslında hiç olmamıştı. Jonathan Rekliti şizofreniye yakalanmıştı.

Hikayenin buraya kadarı bazılarınıza ilgi çekici gelmemiş olabilir. Zira hayali kişiler görme ve onlarla birlikte olma şizofreni vakalarında sık görülen bir durumdur lakin bu hikayeyi diğerlerinden ayıran bölüm aslında yeni başlıyor.

Ailesi Jonathan’ı hastaneye teslim etti ve tam bir sene boyunca tedavi gördü. Hastaneden çıktığında ise tamamen iyileşmiş durumdaydı ve eski hayatına devam etmeye başladı. Zaman geçtikçe ise enterasan bir durum ortaya çıktı ve Jonathan hayali sevgilisi Anna’yı özlemeye başladı. Bu özlem yaklaşık 3 yıl sürdü. Takvimler 3 Mart 1971’i gösterirken Jonathan kendisini sevgilisinden ayıranlardan intikam almaya karar verdi. Bir av tüfeğiyle önce anne ve babasını daha sonra da hastaneye gidip bir doktoru ve iki hemşireyi öldürdü. Hastaneden kaç maya  çalışırken ise vuruldu ve oracıkta can verdi.


Jonathan Rekliti, 17 yaşında şizofreniye 19 yaşında ise depresyona yakalanan bu çocuk 21 yaşında, 5 kişiyi öldürdükten sonra hayata gözlerini yumdu.